Sağlıklı, Mutlu ve Yiyen Bebekler
Ekranla Yeme, Duyusal Problemler, Ek Gıda Dönemi problemlerinizi gelin birlikte çözelim :)

Her Şeyi Yiyen Bebek

Aspect Ratio Enum

Navbar Image

Image

Description

Hide arrow next to description

Link

Navbar Menu Item

First Image

Second Image

Menus

Categories Title

Sub Categories Title

Navbar Menu Items

Menu Items

Horizontal Align Enum

Slider Item

Image Desktop

Image Mobile

Image Link

Show Card

Title

Subtitle

Button

[Mobile] Horizontal Align

[Desktop/Tablet] Horizontal Align

Title Font Size

[Mobile] Shrink Card

[Desktop] Shrink Card

Video

Text

Slider Items

Item

Text List

Discovery Double Item

Image Items

Hide Button

Hide Background Overlay

Image Aspect Ratio

Image Object Fit

Discovery Category

Link (Main & Sublinks)

Discovery Categories

Discovery Item

Title & Links

Links

Footer Menu Items

Footer Menu Item

Socials Enum

Social

Social Link

Social Media

Socials

Social Item

Shipping Policy

Description Text

Linked Text

Shipping Policy Text Color

Type One Search Placeholder

Image With Link

Type Two Search Placeholder

link

Social Media Image

Image mobile width

Image desktop width

Image position setting

Position

Mobile top

Mobile left

Desktop top

Desktop left

Social Media Images

Size Values

Label

Value

Size

Sizes

Size Guide Items

Size Guide Item

Overlay Background Color Enum

Question

Faqs

Frequently Asked Questions

Frequently Asked Question

Modal Attributes

Show Custom Field Modal

Icon

Custom Fields

Object Fit Enum

Font Size Enum

Marquee Image Item

Container Link

Marquee Image Items

Marquee Image

Font Weight Enum

Position Enum

Title Text

Change Title Color

Title Color

Title Weight

Title Italic

Announcemen Item

Change Background Color

Background Color

Announcement Items

Announcement

Slider Video Item

Is Video?

[Tablet/Desktop] Video

[Mobile] Video

BEBEK VE ERKEN DÖNEM ÇOCUK BESLENMESİNE DAİR

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Brokoliyi buharda haşlayıp, çatalla ezeriz veya direkt çorbalara ekleriz. Peki ama bebeğimiz bu şekilde gerçek brokoliyi tam olarak tanıyor mu? Ağzını kaşıklara açıyor belki, belki tadını biliyor, ama görüntüsüne hakim mi? Aslında brokoli BLW yapan bebeklerin en tercih ettiği gıdalar arasındadır. Çünkü brokoli buharda piştiğinde bebeğimiz için yeterince yumuşar. Kendi kendine yiyebileceği bir gıda haline gelir. Bir taraftan aslında brokoli bebeklerin ilgisini çeken bir görüntüye sahiptir. Yeşildir. Kocamandır.&nbsp; "Brokoli mi ki bu? Bence bu bi ağaç! Ah bak ben koca bir ağaç yiyoruum nam nam nam" diyerek brokolinin farklı görüntüsüne onları alıştırabiliriz. Brokoliler de bebeğimizin gelişimine uygun olarak verilmediğinde ne yazık ki her gıda gibi boğaza kaçma riski taşır. Brokoliyi bebeğimize en güvenli şekilde nasıl sunabiliriz peki? Onun gelişimine uygun olarak sunmak için mutlaka çatalla ezmek veya çorbasını yapmamız mı gerekir?&nbsp; Adım adım, bebeğimizin gelişimine, onun hızına uygun olarak; brokoliyi ne şekillerde sunabiliriz beraber bakalım: <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/26b565ec-2c59-4106-9697-6615a14826bd/image_1080.webp" alt="Web sitemiz ve instagram hesabımızda yer alan görsellerin ve paylaştığımız bilgilerin içeriği telif hakkı ile korunmaktadır. Yazılı izin alınmadan kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Yasal haklarımızı saklı tutarız."><figcaption class="editor-fig-cap">Web sitemiz ve instagram hesabımızda yer alan görsellerin ve paylaştığımız bilgilerin içeriği telif hakkı ile korunmaktadır. Yazılı izin alınmadan kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Yasal haklarımızı saklı tutarız.</figcaption></figure><h2>Ek gıdaya başladığından (ortalama 6. aydan itibaren)</h2> Bebeğimiz bu dönemde gıdaları avuçlayarak, yumruklarını sıkarak tutar. Brokoliyi bu nedenle olabildiğince büyük sunmalıyız, ki bebeğimiz rahat tutabilsin. Brokoliyi bebeğimizin rahat tutacağı şekilde parmak gıda yöntemi ile sunabiliriz. Fakat, brokolilerin sap kısmındaki bazı yerler minik bebeklerimiz için biraz sert olabilir - bu noktada riski nasıl azaltabileceğimize beraber bakalım. Odunsu Kısımları Soyup Buharda Pişirerek Brokoli saplarına bir bakın. Sapın biraz daha sert bir dış çerçevesi, bir de piştiğinde daha yumuşak hale gelen bir iç kısmı vardır. Bebeğimiz brokoliyi daha rahat yiyebilsin diye şunu yapacağız: Brokolinizden saplı ve büyükçe bir parça/çiçek koparın. Sap kısmının odunsu/sert kısımları varsa buraları hafifçe soyun - aşağıdaki fotoğrafta gösterdiğimiz şekilde. Fotoğrafa dikkatlice bakarsanız sapların dış kısmının soyulduğunu görebilirsiniz. Tam olarak bunu yapmanız gerekecek :) Şimdi brokoliyi buharda yaklaşık 6-7 dk. pişirin. Bebeğinize ılıttıktan sonra sunabilirsiniz. Brokolilerin bebeğimiz için fazla sert kalmasını ya da o avuçlarken parçalanacak kadar yumuşak olmasını istemiyoruz. İdeal pişirme süresi o nedenle 6-7 dk. 3-4 dakika brokolinin sert kalmasına sebep oluyor, 8-9 dakikalarsa genellikle fazla yumuşatıyor (bebeğimiz fazla yumuşak brokoliyi avuçlarken mıncıklayarak parçalayabiliyor ve yemek için ağzına götüremiyor). <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/e618729a-1787-4dcb-af3b-3008a9a1aa41/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure> <h2>Cımbız tutuş gelişmeye başladığında (ortalama 9. aydan itibaren);</h2><h3>Cımbız tutuş: Aşağıda yer alan görseldeki gibi, baş parmak ve işaret parmağı arasında küçük gıdaları kavrama becerisini kazandığında cımbız tutuşu geliştirmiştir diyebiliyoruz :)</h3> Minik Brokoli Çiçekleri Küçük brokoli çiçeklerini ayırın. Bunları buharda 3-4 dk. kadar pişirin. Bebeğimiz brokoli taneleri tutarak ağzına götürecektir. Eğer henüz tutamıyorsa, bir önceki slayttaki gibi büyük boy brokoli de hazırlayın ve küçüklerle beraber sunun. Küçük olanları tutarak ağzına götürmesi için biraz zamana ihtiyacı olabilir. Hazır olduğunda küçükleri de yiyecek, merak etmeyin :) <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/0f47bbae-a6f1-4794-afa3-b51d7f9e1ac8/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure><h2>Yeme becerisinin geliştiğinden emin olduğumuzda (ortalama 12. aydan itibaren);</h2><h3>Çiğneme, yeme ve yutma kabiliyetlerinin arttığı, bir taraftan da öğürmenin azaldığı döneme girdiyse yeme becerileri artmıştır diyebiliyoruz :)</h3> Büyük Brokoliler Brokolileri aşağıdaki görselde olduğu şekilde büyük parçalara ayırdıktan sonra buharda pişirin. Brokoliler ne çok yumuşak, ne de çok sert olmalı. 7 dakikalık pişirme süresi genellikle yetiyor. Ilıdıktan sonra bebeğinizin kendi kendine tutarak ağzına götürüp ısırmasına ve yemesine müsaade edin. * Brokoli ılıdıktan sonra, üzerine biraz zeytinyağı gibi besleyici bir yağ/alerjisi olmayan öğütülmüş bir kuruyemiş/baharat gezdirebilirsiniz. Besleyiciliği biraz daha arttırmış oluruz böylelikle :) <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/25b945d3-b544-4e38-9bf1-bbe67deabf8b/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure> Peki biraz daha sert brokolileri ne zaman yiyebilirler? Çiğ brokoliye geçmeden önce fırında pişmiş brokoli ile ilerleyebiliriz. Bunun için: <h2>Ağzının her iki yanında altlı üstlü birer azı dişi çıktıktan sonra (ortalama 18. aydan itibaren)</h2><h3>Kendi kendine yeme becerilerinin artmış olmasını bekliyoruz. Eğer henüz bebeğinizin fırında pişmiş küçük brokolileri yiyemeyeceğini düşünüyorsanız, lütfen önceki dönemlerde yer alan 3 farklı şekli sunmaya devam edin.</h3> Fırında Pişmiş Brokoli Çiçekleri Brokolileri küçük parçalara/çiçeklere ayırın. Bu brokoli parçalarını bir kabın içine alın. Brokolilerin üzerine biraz zeytinyağı ve arzunuza göre tuz &amp; baharatlar ekleyin. (tatlı toz biber, sarımsak tozu veya ezilmiş sarımsak tavsiye ederiz). Hepsini güzelce harmanlayın. Fırında 180 derecede brokoliler fotoğraftaki gibi kızarıncaya kadar pişirin. Ilıttıktan sonra bebeğinizin dengeli öğün tabağına ekleyin. Atıştırmalık öğününde de sunabilirsiniz. <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/bfa5762b-9d52-4554-957f-834540376442/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure> Beslenme reddi, günlük yaşamı etkileyecek seviyede seçicilik ve duyusal hassasiyet gösteren çocukların oranı hızla artmaktadır. Bu durumlar özellikle başkası tarafından uzun süreli beslenme, yumuşak kıvamlarla gereğinden uzun beslenme ve 1.5 yaş civarında gelen yeniliklere ve yeni yiyeceklere karşı gelişen çekimserlik sebebi ile tanımadığı&nbsp;yiyecekleri reddetmeleri&nbsp;sonucunda daha sık görülebiliyor. Araştırmalar bir yiyecekle ne kadar erken tanışırlarsa ve&nbsp;sık karşılaşırlarsa,&nbsp;yani o yiyeceği tanırlarsa, 1.5 yaş sonrasında reddetme ihtimallerinin bir o kadar düştüğünü gösteriyor. Ne kadar çeşit görürlerse yeme sorunlarıyla o kadar az karşılaşacaklarını biliyoruz. Bu sebeplerden dolayı&nbsp;bebekleri 1 yaşından önce 100 gıda ile tanıştırma hedefi koyduk. Amacımız ilerde mümkün olduğunca her şeyi yiyen, mutlu ve sağlıklı bebeklerimizin ve çocuklarımızın olması :) İlk 100 Gıda bilgilerimiz Erken Dönem Çocuk Beslenmesi Uzmanı Uzm. Dyt. Seray Eskiocak tarafından hazırlanmaktadır.&nbsp; 
 </div>
 </html>

Bebekler ek gıdaya hazır olduğundan, yani yaklaşık 6. aydan itibaren brokoli yiyebilirler. Peki gelişimlerine göre brokoliyi ne şekilde yemeleri daha uygun ve güvenli?

Bebekler de Brokoli Yerler

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Nar taneleri küçük, sert ve kaygandır. Bu sebeplerle küçük bebeklerin boğazına kaçma ihtimali yüksek gıdalardandır. Bizler de bu nedenlerle bebeğimize nar vermeye çekiniriz. Genellikle narın suyunu sıkar, bebeğimize öyle içiririz. Fakat bu da ihtiyaçlarından fazla şeker almalarına sebep olabilir ve özellikle minik bebeklerimizin totilerinde pişiğe sebep olabilir. Peki, narı nasıl tanıştıralım ki; hem erken aylardan itibaren narı kendi hali ve tadı ile tanısınlar hem de çok daha güvenli şekilde yiyebilsinler. Hadi, adım adım beraber narı bebeğimize nasıl sunabileceğimize bakalım:&nbsp; <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/f48dc069-3e0a-4a2a-931b-330e8f6bdb50/image_1080.webp" alt="Web sitemiz ve instagram hesabımızda yer alan görsellerin tümü telif hakkı ile korunmaktadır. Yazılı izin alınmadan kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Yasal haklarımızı saklı tutarız."><figcaption class="editor-fig-cap">Web sitemiz ve instagram hesabımızda yer alan görsellerin tümü telif hakkı ile korunmaktadır. Yazılı izin alınmadan kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Yasal haklarımızı saklı tutarız.</figcaption></figure><h2>Ek gıdaya başladığı zaman (ortalama 6. aydan itibaren):</h2> Bebeğimiz bu dönemde gıdaları avuçlayarak, yumruklarını sıkarak tutar. Nar tanelerini tam olarak kavrayamayacağı için (kavramaya başladığında da, bütün nar taneleri boğaza kaçma riski taşıdığı için) ona biraz destek olacağız :) Öncelikle nar tanelerini daha güvenli hale getireceğiz. Bunun içinse narların sert ve kaygan yapısını değiştirmeliyiz. Nar tanelerini iki parmağınız arasında (baş parmak ve işaret parmağınız) ezin. Veya çatalla ezin. Narlar bu aşamada etrafa bir güzel suyunu fışkırtacaktır. Mutfağınızın veya üzerinizdeki kıyafetinizin nar lekesi olmaması için gayret göstermeniz gerekecek - ama bebeğiniz narları yediğinde buna değecek, emin olun :) Narları ezdiniz. Şimdi geriye çok daha küçük çekirdek taneleri ve narın suyu kaldı. Hem çekirdekleri hem de suyu bu iki tarifte/sunumda bir arada kullanacağız. <h3>Yoğurt veya Süzme Yoğurt İle Karıştırarak&nbsp;</h3> Narlı Pembe Yoğurt:&nbsp;Az önce ezdiğiniz narların hem geriye kalan minik çekirdeklerini hem de suyunu seçtiğiniz yoğurt ile karıştırın. Bebeğinize bir kase içinde sunun. Kendi kendine narlı yoğurdu elleriyle keşfedebilir veya kaşık kullanma pratiği yapabilir.&nbsp; Süzme yoğurt bebek kaşığına çok daha iyi yapışır. Dolayısıyla bebeğimiz narlı süzme yoğurt alınmış kaşığını ağzına götürmeye çalıştığında, ağzına çok daha fazla yiyecek girer. Kaşık kullanabileceğine dair kendine güveni gelir. Bu yöntemle hem BLW yapmış, hem narlı yoğurt tüketimini arttırmış, hem de kaşık kullanma pratiği yaptırmış olursunuz. Kaşığa yapışan bu gibi gıdalarla kaşık kullanma pratiği lütfen yapın :) <h3>Yulaf Lapasına Ekleyerek</h3> Narlı Pembe Yulaf Lapası: Su veya seçtiğiniz süt ile yulaf lapası hazırlayın. Yulaf lapası ılıdıktan sonra içine nar çekirdeklerini ve suyunu ekleyin. Bu karışım kaşığa çok iyi yapışır - bebeğinizin kaşık kullanma pratiği yapmasına izin verin. Veya lapayı elleriyle keşfetmesine müsaade edin. Dokunmak yemenin ilk aşamasıdır, hatırlayın :) <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/5b1110be-f36c-4afe-8d2e-2a4a5fcb76e0/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure><h2>Yeme becerisinin geliştiğinden emin olduğumuzda&nbsp;(ortalama 18. aydan itibaren):</h2> Bütün nar taneleri boğaza kaçma riski yüksek gıdalardan. Çünkü:&nbsp; Nar taneleri ağıza geldiğinde, birden fazla yere dağılırlar ve taneleri dil üzerinde kontrol altına alıp çiğnemeye başlamak gerekir. Bebeğimiz henüz yeme becerilerini yeterince geliştirmediyse bütün nar taneleri boğaza kaçma riski taşır. Nar tanelerini yiyebilmesi için bebeğimizin ağız içi farkındalığının fazla olmasını gerekir. Bebeğimiz kendi kendine ağzına götürdüğü yiyecekleri ısırma, çiğneme ve yeme becerilerini iyice kazandığında, hangi yiyecekle neleri yapabileceğini iyice fark ettiğini anladığımızda bütün nar tanelerini sunabiliriz.&nbsp; Eğer henüz yeme becerileri yeterince gelişmediyse, 18 aylık ve altlı üstlü azı dişleri çıkmış olmasına rağmen yoğunlukla püre kıvamlı yiyeceklerle başkası tarafından beslendiyse, ayı ilerde de olsa yeme becerileri gelişmiştir diyemeyiz. Ama adım adım oraya gidebileceğinizi de lütfen bilin - gerekirse destek almaktan çekinmeyin. Gıdaları bebeğimize sunarken ay bazındaki önerileri değil, bebeğimizin kendi gelişimine uygun şekilde sunmaya dikkat etmeliyiz.&nbsp; Bebeğinizin yeme becerilerinden şu anda tam olarak emin değilseniz, nar tanelerini yukarıda (bir önceki başlıkta) anlattığımız gibi baş parmağınız ve işaret parmağınız arasında ezerek sunmaya devam edin. Bunu yaparak boğaza kaçma riskini oldukça düşürmüş oluyoruz.&nbsp; <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/1f517588-d8c6-4ab0-b1fc-6a429a02a0b0/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure> Beslenme reddi, günlük yaşamı etkileyecek seviyede seçicilik ve duyusal hassasiyet gösteren çocukların oranı hızla artmaktadır. Bu durumlar özellikle başkası tarafından uzun süreli beslenme, yumuşak kıvamlarla gereğinden uzun beslenme ve 1.5 yaş civarında gelen yeniliklere ve yeni yiyeceklere karşı gelişen çekimserlik sebebi ile tanımadığı&nbsp;yiyecekleri reddetmeleri&nbsp;sonucunda daha sık görülebiliyor. Araştırmalar bir yiyecekle ne kadar erken tanışırlarsa ve&nbsp;sık karşılaşırlarsa,&nbsp;yani o yiyeceği tanırlarsa, 1.5 yaş sonrasında reddetme ihtimallerinin bir o kadar düştüğünü gösteriyor. Ne kadar çeşit görürlerse yeme sorunlarıyla o kadar az karşılaşacaklarını biliyoruz. Bu sebeplerden dolayı&nbsp;bebekleri 1 yaşından önce 100 gıda ile tanıştırma hedefi koyduk. Amacımız ilerde mümkün olduğunca her şeyi yiyen, mutlu ve sağlıklı bebeklerimizin ve çocuklarımızın olması :) İlk 100 Gıda bilgilerimiz Erken Dönem Çocuk Beslenmesi Uzmanı Uzm. Dyt. Seray Eskiocak ile birlikte hazırlanmaktadır.&nbsp; 
 </div>
 </html>

Bebekler ek gıdaya hazır olduğundan, yani yaklaşık 6. aydan itibaren nar yiyebilirler. Peki gelişimlerine göre narı ne şekilde yemeleri daha uygun ve güvenli?

Bebekler de Nar Yerler

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Salatalık bütün halde sunulduğunda veya bebeğimizin gelişimine uygun olarak verilmediğinde ne yazık ki boğaza kaçma riski taşır.&nbsp; Salatalığın sert kısımları, dişi olan bebeklerimizce ısırılıp koparılabilir ve küçük bir parça istemeden boğaza gidebilir.&nbsp; Salatalığı bebeğimize en güvenli şekilde nasıl sunabiliriz peki? Onun gelişimine uygun olarak sunmak için mutlaka çatalla ezmek veya rendelemek mi gerekir?&nbsp; Adım adım, bebeğimizin gelişimine, onun hızına uygun olarak; salatalığı hangi dönemlerde ona ne şekillerde sunabiliriz beraber bakalım: <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/771c853e-7373-4ee5-9a6c-36a5d40fb8bb/image_1080.webp" alt="Web sitemiz ve instagram hesabımızda yer alan görsellerin tümü telif hakkı ile korunmaktadır. Yazılı izin alınmadan kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Yasal haklarımızı saklı tutarız."><figcaption class="editor-fig-cap">Web sitemiz ve instagram hesabımızda yer alan görsellerin tümü telif hakkı ile korunmaktadır. Yazılı izin alınmadan kopyalanması veya çoğaltılması yasaktır. Yasal haklarımızı saklı tutarız.</figcaption></figure><h2>Ek gıdaya başladığından (ortalama 6. aydan itibaren)</h2> Bebeğimiz bu dönemde gıdaları avuçlayarak, yumruklarını sıkarak tutar. Salatalığı bu nedenle rahat tutacağı şekilde parmak gıda yöntemi ile sunabiliriz. Fakat, salatalığın sert kısımlarını ayırarak biraz şeklini değiştirmemiz çok daha iyi bir fikir. <h3>Dişleri yoksa soldaki şekilde, dişleri varsa daha güvenli olması için sağdaki şekilde sunabiliriz. Yani:</h3> Dişleri Yoksa Salatalığı soyun ve uzunlamasına 4'e bölün. Başındaki ve sonundaki sert (çekirdeksiz ve yeşil) kısımları kesip ayırın. Bu hali ile bebeğinize sunabilirsiniz. Dişleri Varsa Salatalığı soyun. Uzunlamasına tüm yeşil, çekirdeksiz ve sert kısımları kesip ayırın. Geriye görseldeki gibi yumuşak ve incecik çekirdeklere sahip salatalık kalsın. Bu hali ile bebeğinize sunabilirsiniz. <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/f3d32d8f-a466-49fc-a74b-80d88ff6f813/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure><h2>Cımbız tutuş gelişmeye başladığında (ortalama 9. aydan itibaren);</h2><h3>Cımbız tutuş: Aşağıda yer alan görseldeki gibi, baş parmak ve işaret parmağı arasında küçük gıdaları kavrama becerisini kazandığında cımbız tutuşu geliştirmiştir diyebiliyoruz :)</h3> Bu tutuş geliştiğinde hem cetvel inceliğinde keserek (ama aşağıdaki püf noktası ile beraber), hem de yumuşak küpler hazırlayarak (yine detaylar aşağıda), her iki şekilde de bebeğimize salatalığı sunmaya başlayabiliriz. Cetvel İnceliği Salatalığı soyun. Uzunlamasına cetvel inceliğinde dilimleyin. Tek kenarındaki sert (çekirdeksiz ve yeşil) kısmı ayırdıktan sonra bebeğinize sunabilirsiniz. Yumuşak Küpler Salatalığı soyun. Uzunlamasına tüm yeşil, çekirdeksiz ve sert kısımları kesip ayırın. Geriye görseldeki gibi yumuşak ve incecik çekirdeklere sahip küp salatalıklar kalsın. Bu hali ile bebeğinize sunabilirsiniz. <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/8eec3a65-17d9-4a9d-9f04-d0c54ff1ba30/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure><h2>Yeme becerisinin geliştiğinden emin olduğumuzda (ortalama 12. aydan itibaren);</h2><h3>Çiğneme, yeme ve yutma kabiliyetlerinin arttığı, bir taraftan da öğürmenin azaldığı döneme girdiyse yeme becerileri artmıştır diyebiliyoruz :)</h3> Salatalığı soyun. İncecik daire şeklinde dilimler halinde doğrayın. Kendinize daha kalın salatalıklar doğrayabilirsiniz. Fakat, bebeğinizinki lütfen olabildiğince ince olsun (aradığımız yine cetvel inceliği). <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/582b44b7-58f5-4295-bdda-307f88f0d3d9/image_1080.webp" alt=""><figcaption class="editor-fig-cap"></figcaption></figure> Beslenme reddi, günlük yaşamı etkileyecek seviyede seçicilik ve duyusal hassasiyet gösteren çocukların oranı hızla artmaktadır. Bu durumlar özellikle başkası tarafından uzun süreli beslenme, yumuşak kıvamlarla gereğinden uzun beslenme ve 1.5 yaş civarında gelen yeniliklere ve yeni yiyeceklere karşı gelişen çekimserlik sebebi ile tanımadığı yiyecekleri reddetmeleri sonucunda daha sık görülebiliyor. Araştırmalar bir yiyecekle ne kadar erken tanışırlarsa ve sık karşılaşırlarsa, yani o yiyeceği tanırlarsa, 1.5 yaş sonrasında reddetme ihtimallerinin bir o kadar düştüğünü gösteriyor. Ne kadar çeşit görürlerse yeme sorunlarıyla o kadar az karşılaşacaklarını biliyoruz. Bu sebeplerden dolayı bebekleri 1 yaşından önce 100 gıda ile tanıştırma hedefi koyduk. Amacımız ilerde mümkün olduğunca her şeyi yiyen, mutlu ve sağlıklı bebeklerimizin ve çocuklarımızın olması :) İlk 100 Gıda bilgilerimiz Erken Dönem Çocuk Beslenmesi Uzmanı Uzm. Dyt. Seray Eskiocak tarafından hazırlanmaktadır.&nbsp; 
 </div>
 </html>

Bebekler ek gıdaya hazır olduğundan, yani yaklaşık 6. aydan itibaren salatalık yiyebilirler. Peki gelişimlerine göre salatalığı ne şekilde yemeleri daha uygun ve güvenli? 

Bebekler de Salatalık Yerler

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Özellikle 12 ay ve sonrasında bebeklerimizde biraz daha seçicilik gözlemleyebiliyoruz. Bunun en önemli sebeplerinden biri ise "Neofobi". Bu bize 12 ay öncesinde yediği yiyeceklerden artık çekinebileceği, yemek istemeyebileceği ve yeni yiyeceklere karşı biraz daha red gösterebileceğini&nbsp; anlatan bir terim. Bu dönemi en iyi şekilde atlatmanın yolları ise: 1) Bebeğimizi / çocuğumuzu sofraya yeterince (çok değil, az da değil) aç oturtmak. 2) Bir öğün düzeni oluşturmak (saat saat olmasa da 3 ana öğün ve 2 ara öğün gibi bir düzen oluşmasını isteriz 12-18 ay arasında bir noktada). 3) İçtiği sütleri (anne sütü, mama, devam sütü, inek sütü, bitkisel süt vb.) yaklaşık 475 ml ile sınırlamak.&nbsp; Yeme redlerine baktığımızda bazen bebek ve çocuklarımızın gün içinde çok fazla süt tüketimi olduğunu görüyoruz.&nbsp; İnek sütü bebek ve çocuklarımızın tüketmesi için kolaydır: Tabaktaki yiyecekler gibi farklı dokularda değildir. Çiğneme istemez, yeme becerisi aramaz. Hızlıca tüketip, karnını doyurup oyununa dönebilir. Çocuğumuz eğer inek sütündeki kalsiyumu, D vitaminini, çinkoyu ve proteini aşağıdaki örnek yiyeceklerden alabiliyorsa: - Peynir - Yoğurt - Kefir ona ayrıca inek sütü sunmamıza pek de gerek yok.&nbsp; İnek sütünü sunmayı düşünüyorsanız, yukarıda bahsettiğimiz gibi dengeli bir beslenme düzeninin yanında günde 475 ml'yi geçmeyecek şekilde 3 yaşına kadar sunabilirsiniz. Bu miktarda inek sütü sunduğunuz günlerde; yoğurt, kefir, ayran ve peyniri ayrıca sunmamanızı tavsiye ediyoruz. Çünkü işte o zaman süt ve süt ürünlerine bağlı demir eksiklikleri görülmeye başlanıyor. 
 </div>
 </html>

İnek sütü gerekli mi? 12 ay üzerindeki çocuğumuza sunmamız gerekir mi? Sunacaksak sınır ne olmalı? 

Çocuğumuz İnek Sütü İçmeli Mi?

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 <h1>Yumurta Seçerken</h1> Yumurta beslenme değeri yüksek, hem tek başına hem de yemek tarifleri içerisinde çokça kullandığımız bir üründür. Çok yaygın kullanımı nedeniyle hemen hemen her eve giren bu ürün hakkında bilmemiz gereken en temel maddelere göz atalım; aşağıdaki görselde Türk Gıda Kodeksi’ne göre yumurta üzerinde yazması zorunlu Takip Kodu’nun detayları bulunmaktadır: <figure class="editor-fig-img"><img class="editor-img " src="https://cdn.myikas.com/images/e0f7a7ca-cee6-4fde-b980-7225cfa09c02/c947b981-8409-4924-b0c5-0e878775bc30/image_1080.webp" alt="Görsel Kaynağı: https://artvin.tarimorman.gov.tr/Haber/473/Yumurtanin-Uzerindeki-Kodlar-Ne-Anlama-Geliyor"><figcaption class="editor-fig-cap">Görsel Kaynağı: https://artvin.tarimorman.gov.tr/Haber/473/Yumurtanin-Uzerindeki-Kodlar-Ne-Anlama-Geliyor</figcaption></figure> Yumurtanın herhangi bir kodu olmaması herhangi bir işletme kaydının olmadığı anlamına gelir. Herhangi bir bakanlık denetimine tabi olmadığını anlarız. Numarası, işletme kayıt bilgileri olmayan bir ürün açıkta "Organik" veya "Köy Yumurtası" gibi adlarla satılabilir; fakat bu bilgilerin güvenilirliği konusunda kafamızda bir soru işareti olmalıdır. Takip Kodu’nun en başında bulunan ‘Yetiştirme Metodu Kodu’ seçim yapmak için en önemli detaydır. Seçimimizi bu sayıya göre yapmalıyız. "0" organik yetiştiricilik, "1" açık dolaşıma erişim (free range) yetiştiriciliği, "2" kümeste kafessiz yetiştiricilik, "3" kafesli yetiştiricilik. Takip kodu ‘0’ ile başlıyorsa:&nbsp;Organik Yumurta demektir. Bu yumurtayı yumurtlayan tavukların yemleri organiktir ayrıca tavuklara da hormon verilmemektedir. Takip kodu ‘1’ ile başlıyorsa:&nbsp;Serbest Dolaşan Tavuktan elde edilen yumurta demektir. Bu yumurtaların üretildiği alanda tavuklar serbest halde gezinebilmektedir. Fakat bu tavuklara verilen yemlerin organik olma zorunluluğu yoktur (GDO’lu yem verilebilmektedir) ve tavuklara hormon verilmemesi gibi bir kısıtlama da yoktur. Takip kodu ‘2’ ile başlıyorsa:&nbsp;Kümeste Kafessiz Yaşayan Tavuklardan elde edilen yumurta demektir. Bu tavuklar kümes içindedir fakat bir miktar hareket alanları vardır. Bu tavuklara da verilen yemlerin organik olma zorunluluğu yoktur (GDO’lu yem verilebilmektedir) ve tavuklara hormon verilmemesi gibi bir kısıtlama yoktur. Takip kodu ‘3’ ile başlıyorsa: Kafes içinde yaşayan tavuklardan elde edilen yumurtalar demektir. Bu tavuklar kafes içinden hiç çıkmadan dolaşma imkanı olmadan büyür ve yumurtlarlar. Yine bu grupta da organik yem verilmesi veya tavuğa hormon uygulaması yapılmaması gibi bir zorunluluk yoktur. Üretim maliyeti en düşük olan yöntem budur, fakat sağlık açısından ve hayvanların yaşam şartları açısından günümüzde en fazla eleştirilen yöntemdir. İstediğimiz çeşidi bulduktan sonra ise ürünün Son Kullanma Tarihi’ni de mutlaka kontrol etmeliyiz. <h3>Yumurta Konusunda Son Olarak Bazı Önemli Bilgileri De Bilmekte Fayda Var</h3> 1) Yumurta kabuğu temiz olmalıdır. Üretim teknikleri kabuğun kirlenmeden yumurtanın alınmasını mümkün kılmaktadır. Genellikle "Köy Yumurtası" adı altında satılan yumurtaların kabuklarının yoğun kirlilik ile kaplı olması ürünün daha doğal olduğunu göstermez. Bu bir pazarlama tekniği olarak bazı yerlerde kullanılmaktadır. 2)&nbsp;Yumurtaların kabukları çok küçük deliklere sahiptir. Bu nedenle yumurtaların yıkanması tavsiye edilmez. Özellikle yıkanması ve sonrasında dolaba konularak muhafaza edilmesi kesinlikle yapılmamalıdır. Eğer mutlaka yıkama ihtiyacı duyuluyor ise bu işlem kullanılmadan hemen önce yapılmalıdır. 3) Yumurtanın, yumurtlama tarihinden sonraki 18. güne kadar soğutulması zorunlu değildir. Ancak 18 inci günden itibaren (+8)-(+5) °C arasında muhafaza edilmelidir. Bu demek oluyor ki 18 günü doldurmamış yumurtalar oda sıcaklığında muhafaza edilebilir. Burada önemli olan husus, satın aldığınız yumurta soğuk dolaplarda muhafaza edilmiş ise soğuk zinciri kırmamak adına siz de evlerinizde buzdolabında muhafazaya devam etmelisiniz. 
 </div>
 </html>

Bebeğimiz ve ailemiz için yumurta satın alırken nelere dikkat etmeliyiz? Ek bilgilerle yumurta seçimine dair tüm detaylar burada :)

Bebekler İçin Yumurta Seçimi

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Son yıllarda alerjen gıdaların mutlaka 1 yaşından önce tanıştırılması öneriliyor. Alerjenlerin erken tanıştırılmasının yanı sıra vücudun bu alerjeni unutmaması için alerjisinin bulunmadığı durumda haftada birkaç kez sunulması da önem taşıyor. Alerjik reaksiyonlar vücudun gıda ile karşılaştığı ilk defada ortaya çıkmayabilir. Verilere göre genellikle alerjik reaksiyonlar 2. seferde gözlenmektedir. Hatta vücudun tepki vermesi için yeterli düzeye bazen 4-5 karşılaşmada ancak gelinebilir. Bu yüzden yaygın alerjenler servis edildiğinde oluşabilecek tepkilere - yalnızca ilk defada değil sonraki sunuşlarda da - dikkat edilmelidir.&nbsp; <blockquote >Besin alerjileri üç yaşın altındaki çocukların %6 ila %8’ini etkilemektedir. Teknik olarak her şeye alerjimiz bulunabilir. Fakat bu ihtimal her gıdada aynı değildir.&nbsp;<cite>(Bayır vd., 2021 Chin Chan ve Goldman, 2014).</cite></blockquote> Alerji olma durumunda yaklaşık %90 ihtimalle alerji aşağıda belirtilen gıdalara olacaktır: <h2>Ülkemizdeki En Yaygın Alerjen Gıdalar:</h2> - İnek sütü - Yumurta - Balık - Yer fıstığı - Kuruyemişler (fındık, ceviz, antep fıstığı...) - Kabuklu deniz ürünleri - Soya (sıklığı diğerlerine göre daha az) - Buğday - Susam Ülkemizde en yaygın besin alerjisi inek sütüne karşı görülmektedir. Bunu tavuk yumurtası alerjisi takip ediyor. Ülkemizde en sık alerji yaptığını bildiğimiz 9 alerjen besin aşağıda listelenmektedir. Aynı zamanda daha nadir olarak pirinç, et gibi besinlere karşı da besin alerjisi gelişebilmektedir.&nbsp; <h3>Alerji için risk faktörleri:</h3> Ek gıdaya erken geçiş, Daha kısa süre anne sütü almış olma, Egzama, Astım, Alerjik rinit, Ailede alerji öyküsü, Evde evcil hayvan bulunmasıdır. <h3>ALERJİK SEMPTOMLAR</h3> Alerjik reaksiyonlar genellikle birkaç dakika ile 2 saat arasında ortaya çıkar. Çok nadir durumlarda, reaksiyon dört ila altı saat veya daha uzun bir sürede gerçekleşebilir. <h4>Hafif semptomlar (Aşağıdakilerden bir tanesinin görülmesi hafif semptomdur. Daha fazlası görülüyorsa hafif semptom değil daha ağır semptom sayılır):</h4> - Burun kaşıntısı, akıntı ve hapşırık - Ağız içinin kaşınması - Bölgesel döküntü, kaşıntı veya kızarıklık - Bulantı veya sindirim sisteminde rahatsızlık <h4>Ağır semptomlar (Aşağıdakilerden bir ya da birkaçını içerebilir. Derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Bunlardan birini gözlemlerseniz mutlaka bir sağlık kuruluşuyla iletişime geçin):</h4> - Nefes darlığı, hırıltı, öksürük nöbeti - Tenin solgunlaşması veya mavimsi bir renk alması - Yüzde, dudaklarda veya dilde şişme - Vücuda yayılmış döküntü, kaşıntı ve kızarıklık - Tekrarlayan kusma - Aniden oluşan yorgunluk ve uyuşukluk * Alerji varlığından şüpheleniyorsanız mutlaka doktorunuzla görüşün. Muhtemelen alerji testleri için bir alerji uzmanına yönlendirileceksiniz. Bu durumda protokolü kesin ve bu arada yeni yiyecek tanıştıracaksanız yalnızca düşük alerji riski olan besinleri denetin. <h3>3 GÜN KURALI TARİH Mİ OLUYOR?</h3> Daha önce alerjiler ve bebek bedeni biz sağlık
çalışanları için çok daha muammaydı ve uzun süre gizemini korumaya devam etti. Bu
yüzden de bebeklerde alerji durumuna bugüne kadar çok ihtiyatlı yaklaşıldı.
Artık alerjilerin mekanizması ve bebek bedeni daha iyi biliniyor; acil müdahaleler
çok daha ilerlemiş, tıbbi önlemler artmış durumda. Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de yapılmış bir
çalışmada 0-1 yaş arasındaki bebeklerle çalışan 563 sağlık çalışanı ile
görüşülmüş, 2/3’ü yeni bir besine geçmek için 3 gün beklemenin gereksiz
olduğunu düşündüğünü ifade etmiştir. Hala bazı büyük kuruluşlar üç gün kuralı gibi
yöntemlerle dikkatli şekilde devam etseler de bazı alerji özelindeki kuruluşlar
güncellenmesi gerektiğini savunmaktadır. Alerjik reaksiyonlar genellikle birkaç dakika ile 2
saat arasında ortaya çıkar. Hafiften ortaya tablolar gösteren bağışıklıkla
bağlantısı olmayan alerjilerde ise 1-4 saat arasında tepki görürüz.
Bağışıklıkla bağlantısı olmayan besin alerjisi çeşidi olan Besin Proteini
İlişkili Enterokolit Sendromu (FPIES)’de ise bu süre genelde 2-6 saattir.
Uzayan tablolar 24 saati bulabiliyor olsa da yanıtın günlerce sürmesi daha
nadir görülür. Yani genelde şiddetli bir alerji kendini çok hızlı gösterir. Bahsettiğimiz gibi, besin alerjileri 3 yaş altındaki çocukların %6-8'ini
etkilemektedir. Ülkemizdeki besin alerjilerinin %90 kadarı en sık
alerji görülen 9 gıdaya olmaktadır. Bu alerjilerin
çok büyük çoğunluğu da inek sütü ve yumurta alerjileridir. Yani bu 9 gıdanın ve
çapraz alerjilerinin dışındaki herhangi bir gıdanın alerjiye sebep olma
ihtimali çok düşüktür.&nbsp; Uzmanlar
tam bu noktada her bir gıdayla&nbsp;3 gün geçirmenin
gereksiz olduğunu düşünmekteler. Bunun bebeklerin bütün besinlerle zamanında
tanışmasına engel olduğunu vurguluyorlar.&nbsp;Çalışmalar bebeklerin denedikleri besin skalasının çeşitliliği ne
kadar fazla olursa 6 yaşa kadar görülen atopik dermatit, astım ve besin
alerjileri ve hassasiyetleri ile karşılaşma riskinin azaldığını gösteriyor. <h3>ALERJEN GIDALARI GEÇ YA DA ERKEN TANIŞTIRMAK</h3> Örneğin patates, yulaf, çavdar, et, balık ve yumurta ile geç tanışmanın besin alerjenlerine hassasiyet ile direkt ilişkili olduğu bulunmuştur. Erken tanıştırmanın ise astım ve egzama gibi alerjik reaksiyon görülme riskinde azalma ile bağlantılı olduğu gösterilmiştir. 
 </div>
 </html>

Hangi gıdalar alerjen gıdalar arasında yer alır? Ülkemizde görülen en yaygın alerjik tepkiler hangi gıdalara karşı görülür? Alerjik tepki bebeğimizin vücudunda nasıl görülür? Hangi durumlarda doktorumuz ile acilen görüşmemiz gerekir? Hepsi bu yazımızda :)

Alerjen Gıdalar ve Bebekler

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Balıklar, bebeklerimiz için mükemmel birer omega-3, D vitamini, B 12 vitamini, protein ve demir kaynağıdır. Omega-3 sağlıklı yağ asitleri özellikle beyin gelişimi ve görmede kilit rol oynar. Bebekler için tercih etmemiz gereken balıklar, yüzey balıkları veya göçmen balıklardır. Dip balıklarından mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Çiftlik balıkları serbest balıklara göre genellikle daha düşük düzeyde omega-3 içerse de daha az ağır metal kalıntısı içermektedir. Cıva başta olmak üzere denizi kirleten ağır metaller denizin dibine çöker. Burada yaşayan balıklar metallere maruz kalır ve bu maddeler balıkların içlerine işler. Bu balıkların tüketimi sonucu ağır metallerin insan vücudunda birikimi çeşitli hasarlara yol açar. Bebeklerde buna daha da dikkat edilmelidir. Maalesef ülkemiz denizleri bu ağır metallerden çok fazla zengindir. Marmara Denizi’nde İstanbul ili çevresinde 100 metre derinlikte tutulan balıklarda ağır metaller görülmektedir. Akdeniz’de körfezlerde yüzey balıklarında bile ağır metal kalıntıları bulunmuştur. Karadeniz’de ise yoğun kirden dolayı dipte balık yaşayamıyor. HANGİ BALIK NEREDE YAŞAR&nbsp; Yüzey balıkları: Sardalya, hamsi, somon, uskumru, istavrit, palamut, alabalık - Kılıç balığı genelde yüzey balığı olmasına rağmen çocuklara önerilmemektedir. - Alabalık çok ufak ve çok kılçıklı yapıdadır, bebekler için bu kılçıkları tamamen ayıklamamız çok kolay olmayacağından bu grup için güvenli sayılmaz, bu yüzden önermiyoruz. Dip balıkları: Levrek, kefal, mezgit, barbun, kalkan, lüfer, sazan (Bebek beslenmesinde önermiyoruz.) BALIĞIN SUNUMU Sezon dışında iseniz veya taze balığa erişiminiz yoksa; büyük marketlerden bulabilirseniz dondurulmuş somon balığı, sardalya ve hamsi iyi birer alternatiftir. İyi durulamak kaydıyla konserve versiyonlarını da servis edebilirsiniz (Konserve balıkların tuz miktarını bu şekilde minimuma indirmiş oluyoruz. Güvenli bir içme suyu veya bebek suyu ile durulamadan sunmanızı önermiyoruz). Haftada 1-2 kez balık sunmak önerilir. Ayrıca et grubunu sanıldığı gibi sebzelerden sonra değil hemen 6. ayda bebeğinize sunabilirsiniz (DSÖ önerisi)! Bir bebek balıkla ne kadar erken tanışırsa ve sonrasında yemeye devam ederse, ilerde balığın koku ve tadından rahatsız olma ihtimali bir o kadar azalır. Balığı iki parmak kalınlığında kesebilir, ufak temizlenmiş (sardalya, hamsi gibi) balıkları direkt eline verebilir, püre yapıp yemeklere katabilir, köftesini, keklerini veya toplarını yapabilirsiniz. ~Piştiğini anlamak için balıkların kolayca parçalanıp parçalanmadığı kontrol edilmeli. Bir çatalla filetoların en kalın kısmına bıçak batırıp çiğ etin kalmadığından emin olunmalı.~ NOT: Balık besin alerjisi yapma ihtimali yüksek gıdalardandır. Nasıl sunmak gerektiği ile ilgili ayrıntılı bilgi için alerji sayfamızı ziyaret edebilirsiniz. 
 </div>
 </html>

Bebeklerimize hangi balıkları verebiliriz? Bebeklerimiz için hangi balıklar güvenli? 
Bebeklerinize sunabileceğiniz ve sunmanızı önermediğimiz balıklarla ilgili tüm bilgiler bu yazımızda.

Balık ve Bebekler

<html lang="en">
 <style>.ikas-editor-v1>table,td,th{border:1px solid #e8e8eb;border-collapse:collapse;font-size:14px}.ikas-editor-v1>th,td{padding:6px 12px}.ikas-editor-v1 li{margin:8px 0 8px 16px}.ikas-editor-v1 code{display:block;white-space:pre-wrap}.ikas-editor-v1 blockquote{margin-inline-start:0;border-left:3px solid rgb(41 41 41);padding-left:23px}.ikas-editor-v1 figure{margin-inline:0;display:flex;align-items:center;justify-content:center;flex-direction:column;gap:0;width:100%}.ikas-editor-v1 img{max-width:800px;object-fit:cover;object-position:center}.ikas-editor-v1 img.img-bg{padding:1.5em!important;background:#cdd1e0!important}.ikas-editor-v1 img.img-fullwidth{width:100%!important;max-width:100%!important;margin:0 auto!important}.ikas-editor-v1 figcaption{text-align:center;padding-top:6px;word-break:break-word;font-size:12px;background:#fff;z-index:2;width:100%}.ikas-editor-v1 .embed-youtube{width:100%;height:400px}.products-container{display:flex;flex-direction:column;gap:10px}.product-block-container{margin:0 auto;cursor:pointer;flex:1;display:flex;gap:20px;padding:10px 0}.product-image{width:120px;height:120px;object-fit:cover;border-radius:4px;flex-shrink:0}.product-name{font-size:15px;font-weight:500;width:100%;margin:0 0 4px}.product-brand{font-size:13px;font-weight:400;color:#adb5bd;margin:0 0 4px}.product-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 0 0}.product-discount-price{width:fit-content;font-size:16px;font-weight:500;color:#000;margin:6px 8px 0 0;text-decoration:line-through}</style>
 <div class="ikas-editor-v1">
 Elbette ki hepimiz bebeğimiz ve çocuklarımız organik
beslensin, olabilecek en temiz içeriklerle büyüsünler istiyoruz. Biz de tabii
ki böyle bir imkanınız varsa doğaya ve bedenimize en zarar vermeyen bu yöntemi
öneriyoruz. Fakat bazı durumlarda maalesef bu sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Biz ek gıda denemelerinin ilk gününden itibaren bebeğin
mümkün olduğunca aile ile sofrada oturup ailenin yediği yiyecekleri (bebeğe
uygun modifiye edilmiş versiyonlarını) paylaşmasını öneriyoruz. Bu noktada
organik gıda alımı ile ilgili birkaç durum oluşabiliyor: -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
En ideali; tabii ki ailenin de bebeğin de organik
üretilmiş ürünlerle besleniyor olmasıdır. Bu durumda aile bebeğine hiçbir
endişe olmaksızın aile yemeğinin yapıldığı tencereden yedirebiliyor. -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Anahtar sözcük ise “imkan”. Her ailenin imkanı buna
elvermeyebiliyor. Ulaşabildiğiniz gıda bebeğiniz için en uygun gıdadır. Bebeğiniz
için organik yöntemlerle üretilmiş gıdalar alma durumunuz yoksa üzülmeyin, bu
demek değildir ki bebeğiniz gıdaların besleyiciliğinden faydalanamayacak.
Besinlerin organik olup olmadığı tamamen başka bir konudur, besin ögelerini
direkt etkilemez. -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Bazen ailelerin yalnızca gıdaların bir kısmını organik
alacak gücü olabiliyor. Burada önerimiz öncelikle aşağıda bahsedilen neyi
organik almasak da olur neyi organik alsak daha iyi bunları iyi incelemeniz.
Bunun dışında, bebeğin yalnız başına yiyeceği öğünlerde ona özel bir şeyler
hazırlayacaksak bunları organik gıdalardan hazırlayıp aile yemeğini geleneksel
yöntemle üretilmiş gıdalardan hazırlayabiliriz. -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Bazı durumlarda aile kendileri geleneksel yöntemle
üretilmiş gıdalar tüketirken yalnızca bebeklerini organik beslemek
isteyebiliyor. Bebek o öğünü aileyle yiyemeyecekse orada sorun yok. O öğün aileyle
aynı sofrada otursun ve önünde benzer şeyler görsün istiyorsak önerimiz; organik
olup olmadığına çok takılmadan aynı şeyleri yemeğe ve nasıl yenir göstermeye
odaklanmak. Şöyle bir seçenek de var: o öğünde ailenin yediği yiyeceğin veya
yemeğin malzemesiyle aynı organik malzemelerle bebek için bir tabak oluşturmak. ‘Organik’ terimi, tamamen doğal maddelerle doğal
bileşenlerle ve doğal şartlarda, ekolojik sisteme zarar vermeden yapılan üretim
şeklini ifade eder. Organik üretim üretici için de satın alan tüketici için de
çok daha masraflı ve üretim aşamaları daha özenli ve meşakkatli olan bir
yöntemdir. Organik Tarım Zirai ilaç kullanımı, ekilen ürüne, ülkeye hatta bölgeye
ve bazı faktörlere göre değişiklik gösterir. Bir şeyin organik olması demek o
şeyin hiçbir şekilde zirai ilaç kalıntısına sahip olmayacağı anlamına gelmiyor.
Örneğin, bazı organik tarım ürünlerinde dahi, sınırlı da olsa bazı zirai
ilaçların kullanılmasına izin verebiliyor. Bazı bölgelerde ise nesiller önce
toprakta kullanılan zirai ilaç kalıntılarına rastlanabiliyor, bu durumda yıllardır
toprak temiz organik üretim için kullanılıyor olsa dahi orada üretilen
ürünlerde çeşitli kalıntılara rastlanabiliyor. Tarımsal ilaçlara maruz kalmanın insan bedenindeki
etkileri üzerine yapılmış çalışmalar sınırlı. Ancak özellikle bazı zirai ilaç
kalıntılarının bebeklerin sağlığını, bedensel, zihinsel ve davranışsal
gelişimlerini negatif etkilediğine dair kanıtlar mevcut. Örneğin arsenik,
kurşun, cıva gibi kalıntıların tehlikeli olduğu bilinmekte. Çok iyi yıkamak (kesmeden, soymadan önce ve sonra) ve bir
süre suda bekletmek bu kalıntılardan kurtulmak adına önemli. Bazı besinleri ise
karbonatlı suda bekletmek, pestisit kalıntılarını yok etmekte çok etkili. &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bazı gıdalar yapıları
gereği topraktan yabancı maddeleri daha çok çekerken bazı gıdalar daha az
çekerler. &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bazı gıdalar çok fazla
böcek ve haşarat çektikleri için daha fazla tarımsal ilaç kullanımına maruz
kalırlar (çilek gibi). &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; Bazı gıdalar ise kalın
kabuklu olduklarından içleri toprağa çok temas etmez veya kabuk tarım ilaçları
için bir kalkan görevi görür. Bu listedeki gıdalar daha az pestisit yüküne sahiptir: -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Mısır -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Muz -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Avokado -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Brokoli -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Ananas -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Patlıcan -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Greyfurt -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Karnabahar -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Kavun -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Karpuz -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Balkabağı -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Kivi -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Kuşkonmaz -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Mantarlar -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Lahana -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Soğan -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Mango -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Papaya Organik alınırsa iyi olur: -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Çilek -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Patates -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Domates -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Salatalık -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Elma -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Armut -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Üzüm -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Şeftali -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Nektarin -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Kiraz -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Ispanak -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Karalahana -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Kereviz -&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;
Biber İyi tarım
uygulamaları İyi tarım
uygulamalarında kullanılan sentetik maddelerle ilgili miktarlar denetleniyor ve
yasal sınırlar içinde izin verilen miktarların kullanıp kullanılmadığı test
ediliyor ancak organik tarımda bu ürünlerin kullanılması tamamen yasaktır. İyi
tarım uygulamalarının yapıldığı ürünler de yine bakanlık tarafından oluşturulan
logonun varlığı ile anlaşılabilir. Diğer Organik
Ürünler Etler: Etlerde istenmeyen yabancı madde olarak zehirli aromatik
bir bileşik olan diyoksin bizim için endişe kaynağıdır. Bu madde en
fazla yağlı hayvansal gıdalarla vücudumuza alınır. Hayvanlarda toksinler yağlı
dokulara birikir. Bu yüzden mümkünse etlerin yağsız kısımlarını bebeklere
yedirmeyi öneriyoruz. İmkanlar dahilindeyse küçük alanda yetişenlerden ziyade organik
ve/veya serbest gezen hayvan ürünlerini satın almakta fayda var. Süt ve süt
ürünleri: Süt ürünlerinde maalesef tartışmalı birçok nokta var. Ticari işletmelerde
süt üretimini artırmak için ineklere verilen bazı endokrin bozucu maddelerin
olası olumsuz etkileri hakkında kesin olmayan birçok çalışma bulunmaktadır. Organik
olmayan süt ürünleri ayrıca pestisit kalıntıları da içerebilir. Bu yüzden süt
ve süt ürünlerinde (peynir, yoğurt vs dahil olmak üzere) organik olanları
öneriyoruz. Organik yoğurt alma imkanınız yoksa evde yapmak her zaman iyi bir
fikirdir. Yumurta: Yumurta alırken
kodlarına dikkat etmek gerek. Mümkünse bebeklerimize yumurta seçerken TR-3,
TR-2 kodlarıyla başlayanları değil TR-1 veya TR-0 ile başlayan yani serbest
gezen tavuk yumurtası (TR-1) ve organik yumurta (TR-0) olanları tercih etmenizi
öneriyoruz. 
 </div>
 </html>

Bebeğimizi organik beslemek istiyoruz, ama her şeyi de organik alamıyoruz. Bilgi karmaşası arasında neleri organik seçmeye gayret edebiliriz, bir bakalım :)

SEPET

En Güncel Bilgiler