Kolostrum, doğumdan sonraki ilk birkaç gün boyunca salgılanan, anne sütünün en yoğun ve besleyici halidir. Genellikle “bebeğin ilk aşısı” olarak adlandırılır ve bebeğin sağlıklı bir başlangıç yapması için hayati öneme sahiptir. İşte kolostrumun bebeğimiz ve bizim için sunduğu faydalar:
1) Bağışıklık Sistemini Güçlendirir
Kolostrum, enfeksiyonlarla savaşan antikorlar (özellikle IgA) açısından oldukça zengindir. Bu antikorlar, bebeğimizin bağırsağını kaplayarak enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Bebeğimizin bağışıklık sisteminin gelişiminde rol oynayan lökositler ve büyüme faktörleri içerir.

Çalışmalar; kolostrum alan bebeklerde ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve diğer enfeksiyonların daha az görüldüğünü ortaya koymuştur. (PMID: 24041711)
Kolostrum aynı zamanda prebiyotik özellikleri ile bağırsak florasının gelişimini destekler, böylece sağlıklı bir bağışıklık temelinin atılmasına yardımcı olur.
2) Sindirim Sistemini Hazırlar
Kolostrum, bebeğin hassas bağırsak yapısını korumak ve güçlendirmek için özel olarak tasarlanmış bir içeriğe sahiptir. Laktoferrin ve epidermal büyüme faktörleri, bebeğin bağırsaklarının olgunlaşmasına yardımcı olur ve sindirim sisteminin dış etkenlere karşı korunmasını sağlar. Hafif müshil etkisiyle, bebeğin ilk dışkısı olan mekonyumun (doğumdan önce bağırsakta biriken madde) atılmasına yardımcı olur. Bu süreç, bebeğin sarılık riskini azaltır.

Kolostrumun içinde bulunan büyüme faktörleri, bağırsak hücrelerinin hızlı bir şekilde olgunlaşmasını sağlar. Bu bebeğin besinleri daha verimli sindirebilmesi ve emebilmesi için kritik bir öneme sahiptir.
Araştırmalar, kolostrumun bağırsak geçirgenliğini azaltarak alerjenlerin kana karışmasını önlediğini ortaya koymaktadır.
3) Yüksek Besin Yoğunluğu Sağlar
Kolostrum, protein, vitamin ve mineraller açısından zengindir ve bebeğin doğumdan sonraki ilk günlerdeki tüm enerji ihtiyacını karşılayabilir.
A vitamini, yenidoğanlarda göz sağlığını destekler ve enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Kolostrumun altın sarısı rengi, içerdiği yüksek A vitamini seviyesinden gelir.
Demir, çinko ve magnezyum gibi mineraller açısından zengin olan kolostrum, yenidoğan bebeklerin metabolik gereksinimlerini tam anlamıyla karşılar.
4) Düşük Şeker ve Yağ İçeriği ile Güvenli Bir Başlangıç Diyebiliriz
Kolostrum, düşük miktarda yağ ve şeker içerir, bu da yenidoğan bebeğin hassas metabolizması için mükemmel bir uyum sağlar. Bebeklerin henüz olgunlaşmamış böbrek ve karaciğerlerine uygun bir besin profiline sahiptir.
5) Bebek ile Anne Arasında Güçlü Bir Bağ Oluşmasına Yardımcı Olur
Kolostrum emzirme sırasında salgılanan oksitosin hormonu, anne ile bebek arasındaki bağı güçlendirir. Anneye emzirme alışkanlığını kazandırırken bebeğin memeye uyum sağlamasına yardımcı olur.
6) Annenin Süt Üretimini Teşvik Eder
Kolostrum salgılandıkça, anne sütü üretimini artıran prolaktin hormonu daha fazla salgılanır. (Prolaktinin ne olduğu ve neden önemli olduğu ile ilgili ayrı kısa bir yazı mevcut. Arama kısmına prolaktin yazarak erişebilirsiniz.) Bu süreç, tam süt üretimine geçiş için vücudu hazırlar.
Kolostrumu Verme Süreci
Olabiliyorsa doğumdan hemen sonra anne ile bebeğin ten teması kurması, kolostrum üretimini arttırır. Bu temasın aynı zamanda memeyi daha kolay kabul etmesine de yardımcı olduğu düşünülmektedir, fakat doğumdan hemen sonra bebeğimiz yanımıza gelemediyse de üzülmemeliyiz. Çünkü bir bebeğin memeyi kabul etmesinin tek etkeni ten teması değildir.
Doğumdan hemen sonra bebeğimizi göğsümüze almamız (mümkünse ilk 1 saat içinde), kolostrumu almasını sağlamak için çok önemlidir. Sezaryenle doğum yapmış olsanız bile, bebekle mümkün olan en kısa sürede temas kurulması önerilir.

*Dünya Sağlık Örgütü (WHO), doğumdan sonraki ilk 1 saat içinde emzirmeye başlamanın, bebek sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini vurgulamaktadır. (PMID: 25789624)
**Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) ise doğumdan sonraki ilk 30 dakika içinde emzirmeye başlanmasını öneriyor, çünkü bu sürecin anne ve bebek arasındaki bağın güçlenmesine ve süt üretiminin başlamasına destek sağladığını belirtiyor.
***İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), bebeklerin doğumdan sonraki ilk saat içinde anne emzirilmeye başlanmasını öneriyor. Bu uygulamanın, bebeğin kolostrumdan en iyi şekilde faydalanmasını sağladığını ve anne-bebek bağını güçlendirdiğini belirtiyorlar.
Kolostrum, bebeğimiz için doğal ve eşsiz bir besin kaynağıdır. İçeriğindeki bağışıklık destekleyici antikorlar, büyüme faktörleri ve yüksek besin yoğunluğu ile yenidoğan bebeğimizin sağlıklı bir başlangıç yapmasına yardımcı olur.