Son yıllarda alerjen gıdaların mutlaka 1 yaşından önce tanıştırılması öneriliyor. Alerjenlerin erken tanıştırılmasının yanı sıra vücudun bu alerjeni unutmaması için alerjisinin bulunmadığı durumda haftada birkaç kez sunulması da önem taşıyor.
Alerjik reaksiyonlar vücudun gıda ile karşılaştığı ilk defada ortaya çıkmayabilir.
Verilere göre genellikle alerjik reaksiyonlar 2. seferde gözlenmektedir.
Hatta vücudun tepki vermesi için yeterli düzeye bazen 4-5 karşılaşmada ancak gelinebilir. Bu yüzden yaygın alerjenler servis edildiğinde oluşabilecek tepkilere - yalnızca ilk defada değil sonraki sunuşlarda da - dikkat edilmelidir.
Besin alerjileri üç yaşın altındaki çocukların %6 ila %8’ini etkilemektedir. Teknik olarak her şeye alerjimiz bulunabilir. Fakat bu ihtimal her gıdada aynı değildir.
(Bayır vd., 2021 Chin Chan ve Goldman, 2014).
Alerji olma durumunda yaklaşık %90 ihtimalle alerji aşağıda belirtilen gıdalara olacaktır:
Ülkemizdeki En Yaygın Alerjen Gıdalar:
- İnek sütü
- Yumurta
- Balık
- Yer fıstığı
- Kuruyemişler (fındık, ceviz, antep fıstığı...)
- Kabuklu deniz ürünleri
- Soya (sıklığı diğerlerine göre daha az)
- Buğday
- Susam
Ülkemizde en yaygın besin alerjisi inek sütüne karşı görülmektedir. Bunu tavuk yumurtası alerjisi takip ediyor. Ülkemizde en sık alerji yaptığını bildiğimiz 9 alerjen besin aşağıda listelenmektedir.
Aynı zamanda daha nadir olarak pirinç, et gibi besinlere karşı da besin alerjisi gelişebilmektedir.
Alerji için risk faktörleri:
Ek gıdaya erken geçiş,
Daha kısa süre anne sütü almış olma,
Egzama,
Astım,
Alerjik rinit,
Ailede alerji öyküsü,
Evde evcil hayvan bulunmasıdır.
ALERJİK SEMPTOMLAR
Alerjik reaksiyonlar genellikle birkaç dakika ile 2 saat arasında ortaya çıkar. Çok nadir durumlarda, reaksiyon dört ila altı saat veya daha uzun bir sürede gerçekleşebilir.
Hafif semptomlar (Aşağıdakilerden bir tanesinin görülmesi hafif semptomdur. Daha fazlası görülüyorsa hafif semptom değil daha ağır semptom sayılır):
- Burun kaşıntısı, akıntı ve hapşırık
- Ağız içinin kaşınması
- Bölgesel döküntü, kaşıntı veya kızarıklık
- Bulantı veya sindirim sisteminde rahatsızlık
Ağır semptomlar (Aşağıdakilerden bir ya da birkaçını içerebilir. Derhal tıbbi yardım alınmalıdır. Bunlardan birini gözlemlerseniz mutlaka bir sağlık kuruluşuyla iletişime geçin):
- Nefes darlığı, hırıltı, öksürük nöbeti
- Tenin solgunlaşması veya mavimsi bir renk alması
- Yüzde, dudaklarda veya dilde şişme
- Vücuda yayılmış döküntü, kaşıntı ve kızarıklık
- Tekrarlayan kusma
- Aniden oluşan yorgunluk ve uyuşukluk
* Alerji varlığından şüpheleniyorsanız mutlaka doktorunuzla görüşün. Muhtemelen alerji testleri için bir alerji uzmanına yönlendirileceksiniz. Bu durumda protokolü kesin ve bu arada yeni yiyecek tanıştıracaksanız yalnızca düşük alerji riski olan besinleri denetin.
3 GÜN KURALI TARİH Mİ OLUYOR?
Daha önce alerjiler ve bebek bedeni biz sağlık çalışanları için çok daha muammaydı ve uzun süre gizemini korumaya devam etti. Bu yüzden de bebeklerde alerji durumuna bugüne kadar çok ihtiyatlı yaklaşıldı. Artık alerjilerin mekanizması ve bebek bedeni daha iyi biliniyor; acil müdahaleler çok daha ilerlemiş, tıbbi önlemler artmış durumda.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de yapılmış bir çalışmada 0-1 yaş arasındaki bebeklerle çalışan 563 sağlık çalışanı ile görüşülmüş, 2/3’ü yeni bir besine geçmek için 3 gün beklemenin gereksiz olduğunu düşündüğünü ifade etmiştir.
Hala bazı büyük kuruluşlar üç gün kuralı gibi yöntemlerle dikkatli şekilde devam etseler de bazı alerji özelindeki kuruluşlar güncellenmesi gerektiğini savunmaktadır.
Alerjik reaksiyonlar genellikle birkaç dakika ile 2 saat arasında ortaya çıkar. Hafiften ortaya tablolar gösteren bağışıklıkla bağlantısı olmayan alerjilerde ise 1-4 saat arasında tepki görürüz. Bağışıklıkla bağlantısı olmayan besin alerjisi çeşidi olan Besin Proteini İlişkili Enterokolit Sendromu (FPIES)’de ise bu süre genelde 2-6 saattir. Uzayan tablolar 24 saati bulabiliyor olsa da yanıtın günlerce sürmesi daha nadir görülür. Yani genelde şiddetli bir alerji kendini çok hızlı gösterir.
Bahsettiğimiz gibi, besin alerjileri 3 yaş altındaki çocukların %6-8'ini etkilemektedir. Ülkemizdeki besin alerjilerinin %90 kadarı en sık alerji görülen 9 gıdaya olmaktadır. Bu alerjilerin çok büyük çoğunluğu da inek sütü ve yumurta alerjileridir. Yani bu 9 gıdanın ve çapraz alerjilerinin dışındaki herhangi bir gıdanın alerjiye sebep olma ihtimali çok düşüktür.
Uzmanlar tam bu noktada her bir gıdayla 3 gün geçirmenin gereksiz olduğunu düşünmekteler. Bunun bebeklerin bütün besinlerle zamanında tanışmasına engel olduğunu vurguluyorlar. Çalışmalar bebeklerin denedikleri besin skalasının çeşitliliği ne kadar fazla olursa 6 yaşa kadar görülen atopik dermatit, astım ve besin alerjileri ve hassasiyetleri ile karşılaşma riskinin azaldığını gösteriyor.
ALERJEN GIDALARI GEÇ YA DA ERKEN TANIŞTIRMAK
Örneğin patates, yulaf, çavdar, et, balık ve yumurta ile geç tanışmanın besin alerjenlerine hassasiyet ile direkt ilişkili olduğu bulunmuştur.
Erken tanıştırmanın ise astım ve egzama gibi alerjik reaksiyon görülme riskinde azalma ile bağlantılı olduğu gösterilmiştir.